30 Kasım 2014 Pazar
Zbigniew Preisner - Van den Budenmayer Concerto en Mi Mineur
Zbigniew Preisner, Polonya'nın yetiştirdiği en önemli besteci, kompozitörlerden biridir. 20 Mayıs 1955 yılında Biala Bielsko'da doğmuştur.
Şehrin tarihi 12. yüzyıla; şehirle özdeşleşmiş, bir tepe üzerinde inşa edilmiş kalenin tarihçesi on üçüncü yüzyılın ilk yarısına kadar uzanmaktadır. Beyaz anlamına gelen Biala Nehri kıyısındaki kent, Kutsal Roma İmparatorluğu ve Polonya Krallığı olarak da adlandırılmıştır. 1945 yılında Kızıl Ordunun şehri fethinden sonra, Nazi Almanyasının soykırımına uğrayan Yahudi halk bağımsızlığını elde ederek, göç eden nüfus şehre tekrar geri dönmüş, Biała Bielsko ve komşu şehirler 1 Ocak 1951'de uluslararası arenada kimliği tanınmıştır.
Zbigniew Preisner, Polonya devlet televizyonu için yaptığı kısa film serisi ve besteleri yanısıra vatandaşı olan usta yönetmen Krzysztof Kieslowski filmleri için yaptığı bestelerle de tanınmıştır. Televizyon için Veronique'in İkili Yaşamı, Üç Renk: Mavi, Üç Renk: Beyaz, Üç Renk: Kırmızı; film ve belgeseller için Louis Malle'in Damage, Luis Mandoki'nin When A Man Loves A Woman, Agnieszka Holland'ın Secret Garden, Charles Sturridge'in Fairytale: A True Story filmlerine müzikler besteledi.
Şu anda yaşamını Varşova'da sürdüren sanatçının besteleri dinledikçe dinleme ve insanda uçma isteği uyandırır. Yakın iş arkadaşı ve yakın dostu Krzysztof Kieslowski için bestelediği Requiem For My Friend, bir ağıt niteliği taşır ve müzik camiasından büyük övgüler almıştır.
Yine videosunu paylaştığım, Van den Budenmayer Konçertosu, İncil ve mitoloji ilham kaynağı olarak, şimdiye kadarki en iyi bestelerindendir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
insanın dinledikce dinleyesi geliyor.o kadar güzel ki.paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilBeğeninize teşekkür ederim. Sevgiler
SilMehmet bey tam noel ağacımı kurdum,ışıklandırmasını yaptım, odayı kararttım ve pc başına geçtim ki bu paylaşımınız çıktı karşıma. Bu ortamda paylaştığınız konçertoyu dinlemek muhteşem oldu. Sonra yazınızın tamamını okuyunca da birçok yeni şey öğrendim sayenizde. Çok teşekkürler bu bilgilendirici paylaşım için.
YanıtlaSilEvet, yeni yıla doğru loş ışıklar altında konçertoyu tam ekran dinlemek çok keyifli olsa gerek. Yorumunuz için teşekkürler İlhan bey. Dostlukla...
SilBana ağır geldi :( ya kusura bakmayın zevkler ve renkler denir ya...ama hazır Polonya demişken başka bir sefere Chopin'in polonezlerinden de beklerim. Ya da noktürnü. Güzel bir yeni hafta dilerim.
YanıtlaSilBir daha ki paylaşımlarım da önerinizi kesinlikle dikkate alacağım. Size de çok güzel bir hafta olsun. Sevgiler
SilSimdi dinleyip hemen you tube a gectimki fazlasini dinleyebileyim diye. Harika bir muzik..Besteci hakkindaki anlatim icinde cok tesekkurler. Acikcasi bilmiyordum ve suandan sonra kesinlikle favorilerim arasinda..sevgi ve saygiyla..
YanıtlaSilSizin gibi değerli dostların beğenilerini görünce, iyi ki paylaşmışım diyorum. Şarapla da fena gitmez galiba. Kanada'ya selam ve saygılarımla..
SilHer blogger, sayfasında kendi dünyasını da yansıtmakta bir anlamda..ve hayat farklı renkler, sunumlar, duygular, düşüncelerle... güzel. Kendi dünyamızda birikenleri, iz düşümleri...karşılıklı paylaştıkça, bizim de mevcut zevklerimiz, düşünce ve duygularımız derinleşip ivme kazanıyor.. Ön yargılardan arınarak ve gelenekselden kopmadan, evrensel bir dille bakmak hayata...Tüm bu güzellikleri sağlayan ise sanat. Ve müzik, sihirli bir değnek gibi dokunuyor ruhlarımıza.. Bizleri buluşturuyor ortak bir payda da.. Sözlerini bilmediğimiz yabancı bir dilin müziğinde bile aynı duygularla birleşiyoruz. Bizi daha bir 'insan' kılan 'Sanat' iyi ki var..
YanıtlaSilZbigniew Preisner yaşadığı coğrafyanın ve halkının acılarını, hüzünlerini dile getirmiş bestelerinde..İncil ve mitoloji ilham kaynağı olarak bestelenmiş olan Van den Budenmayer Konçertosu, kışa merhaba dediğimiz sisli ve puslu günlerden geçerken hoş tınılar bıraktı ruhuma.. Verdiğiniz bilgiler ve bu güzel müzik dinletisi için teşekkürler Mehmet Bey..
Size ve ailenize güzel ve dingin bir hafta dilerim..
Esenlikle..
Dün sayfanızda, geleneksel içkimiz bozanın tarihsel yolculuğuna çıktığımda, aynı düşüncelere kapıldım. Ayrıca ek olarak verdiğiniz 2011 tarihli postunuz ve yapılan yorumlarda kendi yorumumu görünce, hayat zaman diliminin nasıl hızlı geçtiğini de (sanki dün gibi) düşünmeden edemedim. Yorumladığınız gibi, elbette karşılıklı paylaşım, varolan veya sonradan edindiğimiz zevklerimizin karşılıklı etkileşimi bloglarda ivme kazanarak vücut buluyor ve yine önemli olan, internet tarihine şerh düşerek ölümsüzleşiyor.
SilSizin ve diğer blog dostlarımın bazen esprilerle blogculuğu bir zevk haline getirerek yazması ve sanatsal yorumlar içermesi, sanatı daha da sanatsal kılmakta, bence... Evet, iyi ki var sanat Esin Hanım.
Bu postu bütünleyici yorum için teşekkür eder, size ve ailenize gönlünüzce geçireceğiniz huzurlu ve güzel bir hafta dilerim.
Esen kalın.
Onun müziklerini dinlerken kapatacaksınız gözlerinizi, dinleyeceksiniz ruhunuzdaki esintileri sonra gözlerinizi açtığınızda yudum yudum içeceksiniz şiirleri.. Müthiş bir müzik ziyafeti.. Teşekkürler Mehmet Bey ve mutlu günler.
YanıtlaSilŞiir karalamaları yaparken, daha hafif müzik dinleyenlerdenim Hamiyet Hanım.
SilMutlu günler dileklerimle sevgi ve dostlukla kalın.
Blogger yazarlarini bu yüzden seviyorum...Cok farkli seyler ögrenebiliyorsunuz, farkli müzikler dinleyip, farkli hayatlar okuyabiliyorsunuz...Farkli yorumlar görebiliyorsunuz..
YanıtlaSilBloggerin bir parcasi olduguma seviniyorum yaaa, bu aksamda yeni birseyler ögrendim, hic dinlemedigim müzikler dinledim....Paylasiminiz icin tesekkür ediyorum
Mehmet Osman Bey; sevgiyle ve dostca kalin....
Blogların havası gerçekten bir başka Yıldız hanım. Ben de çok yeni bilgiler ediniyorum her zaman.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür eder, güzel bir hafta sonu dilerim.
Sevgi ve dostlukla...
Ruhum dinlendi ..konçertolar en sevdiğim dinletilerden..teşekkürler..
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Bilge hanım... dostlukla
Sil