27 Kasım 2015 Cuma

AŞK PİŞMANLIK DUYMAMAKTIR - video

. .

.



Yine böyle yağmurlu bir sonbahar günüydü. İkimizde yalnızlığımızın üzerine kasvetlice çöken boşluktan kaçarken sığınmıştık aynı bara. Birbirimize hem en büyük özgürlük hem de en büyük zindan olacağımızı bilmiyorduk henüz.


Boydan boya uzanan dikey parçalı aynalı bara oturmuş, ne içeceğimi düşünürken girmiştin içeri. Sanki akşam karanlığındaki kentin bütün insanlarından kaçarcasına en köşedeki tabureye oturmuştun. Herkesten kaçtığını, kimsenin içini görmesini istemediğini düşünmüştüm o an. Kristal bardağı dudağına götürürken... yeşil, sarı, kırmızı renk armoni yansıması sessizce gelip konmuştu önüme. Elimle yakalayıp, okşarken kaybolmuştu bu işaret.


Aynada ilk kez rastgele bir bakışta buluşmuştuk. Gözlerinden gözlerime paramparça kristal kırık damlalar çiseliyor, şimşekler çakıyordu.


Biz bu kentin özgürlük sevdası, zindan tutkunları... hem seviyor hem sevmiyorduk. Kötücül yaşama aşkının hüzünleriydik. Dışarısı sıcakken soğuktu, ne kimse bizi anlıyor, görüyor... ne de biz kimseyi anlamak, görmek istemiyorduk.


Hayat yorgunu, kırgını, rastgele ölü kent küskünleriydik.
Oysa kalabalık içinde kaybolmuşken yaşama tapıyorduk.
Kristal kırıklarının içimize batan büyüsü içinde hayal kırıklığının yaşama budalasıydık.


Sen ve ben unutulmuş aşkları arayıp bulmak için bu kaçıncı kayboluştu bu kentte.


Her aşk, ardında bıraktığı her iz aynı değildi sevgilim.
Gecelerden bir gece dağınık yataktan kalkıp, giderken:
"Aşk pişmanlık duymamaktır" demiştin... haklıydın.


Çünkü sevgilim;
.
rastgele
bir bakışla
başlamıştı
her şey
gözlerinden gözlerime
kristal damlalar çiseliyor
şimşekler çakıyordu
sırılsıklam
çarpılmış
âşık olmuştum
bir kent akşamı
rastgele
.
Bu aşk tesadüf değildi. İnce bir sızının içimize serpiştirdiği kristal kırıklarının yaramızı hem kanatması hem kabuk bağlayıp iyileştirmesiydi.
Ve dediğin gibi aşk pişmanlık duymamaktır sevgilim.



Mehmet Osman Çağlar
16 Ekim 2015

14 yorum:

  1. Bence siz uzun soluklu bir aşk romanına başlamalısınız. Ve o roman filme dönüşmeli. Bu postunuz bana kesinlikle bunu düşündürdü...
    Umarım bir gün gerçek olur...

    Kaleminize kuvvet Mehmet Bey.
    Dostlukla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaz boz tahtasına çevirdiğim bir roman-öykü'ye başladım aslında. Kısmet olursa 2016 yılında ya roman ya da novella olarak bastırmayı düşünüyorum. İlk şiir kitabımdaki keşkeleri yaşamama adına biraz temkinli gidiyorum.

      Çok teşekkürler,
      Dostlukla...

      Sil
  2. İlk görüşte aşk denilen şey bu sanırım. Ne kadar değerli ve güzel bir şey, benim babam da anneme ilk görüşte aşık olmuş şiirinizdeki gibi görür görmez..keşke aşklar hiç bozulmasa, ilk günkü gibi kalsa, sürse ama olmuyor işte:( dediğiniz gibi böyle güzel aşklardan herhalde pişmanlık duyulmaz...
    Kaleminize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşkın yaşı yoktur diyerek, ilk görüşte aşka ben de inanırım. Bu konuda anne ve babanız gerçekten çok şanslıymış. Sabır ve emeğe önem veren bir neslin çocuklarıyız. 50 yılı devirmiş ve gerçekten emek ve sevgiyle yoğrulmuş anne ve babamın bir postunu belki ileride paylaşmak isterim.
      Teşekkür ederim.

      Sil
  3. Canan Hanım'ın etkileyici seslendirmesi ile roman tadında kısa ama vurucu bir aşk hikâyesini dinlerken, aynı anda sanki bir aşk filminin fragmanını seyreder gibi oldum...face.de ilk paylaştığınız anda hissettiğim duyguları yeniden yaşadım. Hikâyeler ne denli hayatın içinden süzülerek giriyorsa satırlara ve kurguyla da desteklenerek buluşuyorsa, duygu o denli güçlü ve yoğun oluyor..bu da okuyucuya tesirli bir şekilde yansıyor.. Yazarken 'yeniden' yaşamak ve okuyucuya da bunu yaşatmak bir beceri...yetenek ve ustalık işi.

    Kaleminize, yüreğinize, emeğinize sağlık Mehmet Bey...Esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Face de paylaştığım birçok video, yazı veya şiiri biliyorsunuz. Tekrar aynı duygularla dinlemenize ve okumanıza sevindim. Bu, sizin, bildiğim duygusal yoğunluğunuz-un göstergesidir. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Ailece güzel bir hafta sonu dileklerimle,
      Esen kalın.

      Sil
  4. Bazı şeyleri anlatırken "su gibi akıyor" deriz. Yazınızı okuyup şiire geçerken inanın aynen böyle düşündüm. Çok rahat okuyor ve sonra düşüncelere dalıyor insan.
    Betimlemeler,kullanılan edebi dil çok güçlü.Anlamlandırmalar ne kadar zengin.
    Yüreğinize, kaleminize sağlık.
    Esenlikler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Edebiyat öğretmeni olarak, sizden bunları duymak benim için onur vericidir. Bazen düşüş ve çıkışlarla zigzaglar yaşasak ta, sizden gelen yorumlar motive edici. Aynı duyarlılığınızı eleştirel olarak da beklerim.
      Çok teşekkür eder,
      Esenlikler dilerim.

      Sil
  5. Duyguları böylesine söze döke bilmeyi nasıl isterdim.Emeğinize sağlık. Zevkle okuyorum.
    Bence de aşk asla pişmanlık duymamaktır. İlk görüşte aşk sayesinde evlenmiş ve 38 yıldır o güzel adamla evli biri olarak aşka hep saygı duyuyorum.
    Keyifle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz, hem el emekleriniz, yemekleriniz, hem de arasına serpiştirdiğiniz yazılarınızla zevkle takip ettiğim okunası bir blogcu dostumsunuz. Özgen beyle emekle harmanlanmış aşka bin selam olsun!.. Aileye güzel bir Pazar günü dileklerimle,
      Esen kalın.

      Sil
  6. emeğinize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel bir paylaşım. İnsanın aşık olası geliyor yeniden:)) ..yüreğinize sağlık sevgi ve selamlar Canada dan..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Âşık olmanın ne yaşı ne zamanı var, yeter ki içimizdeki çocuğu genç tutalım.:)) Canada'ya çok selam ve sevgilerimle...

      Sil