10 Aralık 2016 Cumartesi
İnsan Hakları Haftası - 10 Aralık 2015
"İnsan Hakları Günü-Haftası" imiş... Ne güzel!...
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, 10 Aralık 1948'de BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda 30 maddelik bildiri yayınlamış. Genel hatları ile, herkes, ırk, renk, cins, dil, din siyasal ya da bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildiri'de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir- miş!... İnsan Hakları, en başta yaşam ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma; yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma; barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek kurma; evlenme, mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğü; din, vicdan düşünce ve anlatma özgürlüğü hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin temellerini oluşturur-muş!..
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'nden sonra yayımlanan "İnsan Hakları Bildirisi"nde gerçek yerini almış-mış!.. böyle demiş Vikipedi...
--
"Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik" kavramı kulağa ne hoş geliyor, değil mi? Ama ben boyundan büyük kocaman palavralar görmek, işitmek istemiyorum artık. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlikten vazgeçeli yıllar oluyor. Sadece yaşamak istiyorum. Çocukların yaşamasını istiyorum. "Barış"ın dünyayı kucaklamasını istiyorum. Güç odaklarının, bizi uyuşturarak, ideolojik bir yanılsama ile daha çok para, daha çok güç elde etme istencini sürdürmeye devam ederek, savaşmalarını istemiyorum.
Ahlaki kavramlar ve söylemlerle kendini meşrulaştıran bütün politikacıları, liderleri, bürokratları, askerleri reddediyorum. Din ve eğitim kurumlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanan postmodern milliyetçiliği, egemen ideoloji dayatmalarını, faşizmi kökten reddediyorum ... Her türlü çağdaş estetikten yoksun, ölümcül şovenist paradigma ile kan kusmaya hazır duruma gelmiş savaş makinelerini reddediyorum. Bu kadar!
10.12.2015
ÇOCUKLARIN MANİFESTOSU
Tüm çocukların şiiriyim ben.
En çocuk şairden de çocuk
bir ezgiyim ben.
Öğretmeyin bize bildiklerinizi,
onlar size kalsın.
Bir bakışla anlatırken biz her şeyi;
bırakıyoruz bu dünya size kalsın.
Bırakın bizi bizle,
biz çocuk kalalım.
Bırakıyoruz,
bütün dolarlar, madenler,
petroller sizin olsun ;
yeter ki vurmayın bizi bombalarla.
Sizler fırlatırken milyar dolarlara
füzeleri havalara
ve ölmekteyken her üç dakikada
bir dünya çocuğu ;
bırakıyoruz...yarattığınız bu vahşi dünya
size kalsın.
Yeter ki bizi bizle bırakın.
Bizim ayrı dünyalarımız,
türkülerimiz bize kalsın.
Mehmet Osman Çağlar
Eylül, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Maalesef dünyanın makus kaderi bu Mehmet. EGO DÜNYASI...
YanıtlaSilİnsan olduğunu hatırlayıncaya, bunun bilincine topluca erinceye kadar ''sözde'' insanoğlu'nun akıbeti bu !
Ego Dünyası, insanoğlunun sonu olmaz umarım Sedef.
SilDediğiniz gibi palavra....insan hakları olsaydı zaten böyle bildirgelere gerek kalmazdı, güzel yazınızdaki iki fotoğraf işte her şeyi ortaya koyuyor:( ellerinde çanaklarla uyduruk bir yemek bekleyen zavallı çocuklar, denizlerde boğulanlar....bir film izlemiştim yanlış aklımda kalmadıysa Spielberg'in di...gerçekten yaşanmış bir olayı film yapmıştı, kölelik zamanında geçiyordu, filmin adı Amistat, belki izlemişsinizdir, bu fotoğraf nedense o filmi çağrıştırdı bana...işte yine emperyalist, açgözlü efendiler, Afrika'dan köylüleri kaçırmış, Amistat isimli gemiye doldurmuştu, mahzende üstüste tıkılmışlar, kimi daha yolda ölüyor, böyle azıcık yemek veriyorlar, sonra ne sebeptendi unuttum, yemek yetmediği için mi başka bir sebep mi, 20 kadar köle kadını, ayakları uzun zincirlerle birbirine bağlı olarak denize attılar...hepsi boğuldular tabii o sahneyi hiç unutmam..şimdi ne farkı var? Yani kölelik biçim değiştirdi şimdi de denizde boğuluyorlar işte fotoğraf başka şekilde....ulus devletin modası geçti, herkes bölünsün, kendi ülkesini kursun diye diye mahvettiler her yeri..
YanıtlaSilYok benim umudum gittikçe daha beter oluyoruz:( şiiriniz çok güzel kaleminize sağlık...en büyük sebep ulus devlet düşmanı bölücüler olacak..
selamlar
İşlevini yitirmiş Birleşmiş Milletler ve Nato'nun emperyalizmin hizmetinde büyük bir palavra olduğunu ve bütün çocuk ölümlerinden sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Evet, Spielberg filmleri köleliğin ve savaşın iç yüzünü bütün çıplak figürleri ile gösterir.
SilYorumunuz için teşekkür ederim. Selamlar
"Tüm çocukların şiiriyim ben"
YanıtlaSilTüm şiirler çocuklara yazılsa.
SilŞiiriniz çok güzel. O yıldan bu yana değişen hiçbir şey yok. Ben de 1970'lerde savaşlar ve çocuklarla ilgili bir şiir yazmıştım. Aynı şeyler günümüzde de yaşanıyor.
YanıtlaSilYazınıza katılmamak mümkün değil.Ancak öte yandan şöyle de düşünüyorum.İnsan Hakları Haftasının varlığını hatırlatmak, düşündürmek bile bazı insanlar için zorunlu. Dünyada olup bitenlerden hiç haberleri yok.
Teşekkür ederim Makbule hanım. Sizin, çocuklara karşı hassas, duygusal tavrınızı biliyorum. 70'lerde yazdığınız şiiri bloğunuzda paylaşmanızı dilerim. Zulmün olduğu her yerde insan haklarının her gün hatırlanması, hatırlatılması dileklerimle, esen kalın.
SilÇok anlamlı ve güzel dizeler... Söylemler.güzel söylem olarak kalmasa:( Kaleminize sağlık... Ssvgiler...
YanıtlaSilGüzel yorumunuza çok teşekkür ederim.
SilSevgiler
yazdığınız her satıra yürekten katılıyorum , bu sözde hakları da istemiyoruz artık tek istediğimiz yaşama hakkı , ne yazık ki onu bile çok görüyorlar ...
YanıtlaSilVaroluşumuzun en büyük hakkı yaşama hakkıdır. Yorumunuza teşekkür ederim.
YanıtlaSilSevgilerimle
Ne güzel yazmışsınız, elinize sağlık
YanıtlaSil