TAŞRA ÇOCUĞU
Unutulmuş bir varoşun
Kıyı mahallesinde yaşayan
Bir taşra çocuğu tutkusuyla
Sevmiştim seni
İmkânsız olduğunu bile bile
Sevmiştim seni
Unutmak için
Kaçtığım diyarlar
Tanımadığım yabanlar
Gittiğim yollar
Yüksek merdivenler
Tek yön senin bahçen
Sana açılıyordu sevgili
Suyun çeliğini içiyordum gözlerimle
Durmadan şiirler yazıyordum hasretinle
Sevi ile okusaydın eğer
Seni darmadağan ederdi bu mısralar
Hiç okumadın.......... Biliyorum sevgili
Taşra çocuğu çekingenliğiyle
Cesaretimi toplayıp bir gün
Elimde dökülmekte olan bir nergisle,
Çiçek bahçenin kapısını çaldım
Sordum: "Aşk nedir..."
Epey bir güldün:
"Yitik bir kül ve bir hiç'sin
Paran yok ve çek git..."
Kapatırken bütün kapılarını
Kusura bakma
Ben yerimi bilemedim
Oysa canlı bir çiçek olsaydın bana
Üstüne titreyerek
Ve her gün sulayarak
Daha da büyütürdüm seni
Ömürlük saksımın en değerli toprağında
Ben yitik bir taşra çocuğu
Sense imkânsızımsın benim...
---
Mehmet Osman Çağlar
15 Kasım 2016
Çok güzel. Emeklerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler
SilTaşra çocukları, imkansız aşklar, dile getirilemeyen sevgiler. Sulanamayan, kurutulan çiçekler gibi...
YanıtlaSilYorumunuza teşekkür ederim.
SilEsen kalın.