12 Ocak 2017 Perşembe

TAŞRA ÇOCUĞU






TAŞRA ÇOCUĞU 



Unutulmuş bir varoşun
Kıyı mahallesinde yaşayan
Bir taşra çocuğu tutkusuyla
Sevmiştim seni 
İmkânsız olduğunu bile bile
Sevmiştim seni 


Unutmak için
Kaçtığım diyarlar
Tanımadığım yabanlar
Gittiğim yollar
Yüksek merdivenler
Tek yön senin bahçen
Sana açılıyordu sevgili


Suyun çeliğini içiyordum gözlerimle
Durmadan şiirler yazıyordum hasretinle
Sevi ile okusaydın eğer
Seni darmadağan ederdi bu mısralar
Hiç okumadın.......... Biliyorum sevgili


Taşra çocuğu çekingenliğiyle
Cesaretimi toplayıp bir gün
Elimde dökülmekte olan bir nergisle,
Çiçek bahçenin kapısını çaldım
Sordum: "Aşk nedir..."
Epey bir güldün:
"Yitik bir kül ve bir hiç'sin
Paran yok ve çek git..."


Kapatırken bütün kapılarını
Kusura bakma
Ben yerimi bilemedim
Oysa canlı bir çiçek olsaydın bana
Üstüne titreyerek 
Ve her gün sulayarak
Daha da büyütürdüm seni
Ömürlük saksımın en değerli toprağında


Ben yitik bir taşra çocuğu
Sense imkânsızımsın benim...

---


Mehmet Osman Çağlar
15 Kasım 2016


4 yorum:

  1. Çok güzel. Emeklerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Taşra çocukları, imkansız aşklar, dile getirilemeyen sevgiler. Sulanamayan, kurutulan çiçekler gibi...

    YanıtlaSil